Mahşerin 4 Organik Atlısı

Bir önceki blog yazımı yazarken ve yetiştirdiğim domatesler ile müşteri deneyimi arasında kurduğum bağlantıyı paylaşırken, eğer bu konunun Ankara’da bir üst düzey müşteri ziyaretinde, bir CIO tarafından bana sorulacağını bilseydim, acaba cümlelerimi farklı kurar mıydım?  İnternetin paylaşım ve erişim konusundaki mahareti karşısında saygıyla eğilerek kaldığımız noktadan devam ediyoruz.

Hayır ! beklendiği üzere yetiştirdiğim büyük domateslerin (bigdata) mobil telefonum(mobilite) ile çektiğim ve sosyal bir paylaşım ortamında (sosyal ağlar) yayımladığım görüntüsüne internet üzerinden ulaşanların (Internet erişimi)  paylaşım tecrübelerinden bahsetmeyeceğim bu kez. Bunları unutmadan bir adım öteye gidiyorum.

Bir kiloluk domatesleri yetiştirirken hangi gübreyi kullandığım sorusuna verdiğim cevap her soranı şaşırttı. Hiç kimse bu konuda “organik” bir cevap alacağını tahmin etmiyor olmalıydı. Evet, bahçelerimizdeki organik dönüşüm süreçlerini yönettiğimiz zaman, geri dönüştürebileceğimiz mutfak artıklarını bahçemizin biçilen çimleri, budamada kesilen dallar ve yerdeki yapraklarla harmanlandığında oluşan organik kompostun gücünden bahsediyorum. Topraktan gelenin toprağa geri verildiği bir döngü..

Günümüzde iki tür gelişim var ve bu gelişim kurumların gelişiminde de aynı. “Organik” ve “inorganik” gelişim ve büyüme. Yani dışa kapalı döngüler ile kurum içi gelişimi önplana alan organik büyüme. Yani doğal büyüme ve onun karşısında "hormonlu" büyüme...

Ancak kurumların kendi içsel yönelimleri ve gelişimleri artık bir domatesin özleyebildiği organik faktörler kadar rahat değil. Kurumların organik mekanizmaları bile kimi inorganik baskıların altındalar. Hemde çok büyük oranda…

Internetmobilitebüyükverisosyal paylaşım konuları günümüzde bir çok alanda artık bir arada anılmaya ve gelecek ile ilgili tüm öngörülerde ve vizyonlarda alt alta sıralanır oldular. İnorganik durarak ama bütün organik yaşam türlerini tehdit etmekteler.

Aslında günümüzde birçok konuyu bir sonraki aşamasına taşıyacak olan bu mahşerin 4 atlısı (Internet, Mobilite, BüyükData ve Sosyal Ağlar) yokmuşlar gibi davranacak olan herkesi cezalandırmaya hazır , iş dünyasının üzerinde kılıç sallıyorlar.

Okumuş olduğum bir değerlendirme de bugüne kadar “legacy applications” denilen ve kurumların “organik”  geliştirmelerinin gruplandığı alanda tüm dünya genelinde 2,5 Trilyon Dolarlık bir yatırım yapıldığını ve bu uygulamaların ortalama yaşlarının 15-18 yıl arasında olduğundan söz etmekteydi. İçerisinde bulunduğumuz İş Uygulamaları nın Modernizasyonu ile ilgili pazar işte tam bu noktada hayat bulmakta.

Lütfen bir an için, 15-18 yıl öncesine kendinizi götürün… Cep telefonumuzun büyük bir ihtimalle olmadığı, Internet ile bu kadar içli dışlı olmadığımız, evlerimizde nadiren bilgisayar bulunduğu, internet erişiminin yaygınlaşmadığı, Sosyal ağların henüz keşfedilmediği bir dönemden ve o dönemin koşullarında yazılmış kurumsal uygulamalardan bahsediyoruz.

İşte bu kurumsal uygulamalar bugün mahşerin 4 atlısının gazabından korunabilmek için yenilenmek veya modernize edilmek zorundadır. Bu dört elemanı kapsayan yeni dönem inorganik uygulamaların geliştirilme zorunluluğunu düşünmek zorundayız. Ve bu modernizasyonun pazarı da yukarıdaki rakamlar çerçevesinde küçümsenemeyecek büyüklüktedir. 

Domatesiniz organik olarak çok değerli ve lezzetli, ama ya uygulamalarınız ?